ZİYARETÇİ DEFTERİ
Ziyaretçi Defterine Yaz.
273
Ziyaretçi defteri kaydı var.
ayhantoklu
05 Ocak 2007 06:38
sizleri çok tebrik ediyorum, uzun zamandır benimde böyle bir çalışma yokmu diye aradığım bir konu idi, ancak istanbulda olduğum için çalışmalarınıza buradan katılamıyorum. Faaliyetleriniz hakkında bilgi almak isterim, yada burada faaliyetleriniz varsa haberdar edermisiniz? birde çalışma alanınızla ilgili önerimiz olursa bunu nereden iletebiliriz. teşekkürler kolaygelsin.
Mehmet
28 Aralık 2006 21:02
Böylesi güzel ve özveri isteyen bir çalışma başlattığınız için teşekkür eder,başarılarınızın devamını dilerim.Tebrikler
Uğur KUM
25 Aralık 2006 12:44
Sayın AYTAM Yetkilileri,
Afyonkarahisar'ımız adına yaptığınız çalışmalar için size şükranlarımızı bildirirken ileride gerçekleştireceğiniz projelerinizdede başarılarınızın sürmesini dileriz.
Afyonkarahisar Tanıtım Portalı
afyonline.org Editörü
Uğur KUM
www.afyonline.org
Afyonkarahisar'ımız adına yaptığınız çalışmalar için size şükranlarımızı bildirirken ileride gerçekleştireceğiniz projelerinizdede başarılarınızın sürmesini dileriz.
Afyonkarahisar Tanıtım Portalı
afyonline.org Editörü
Uğur KUM
www.afyonline.org
H.Yücel ÖZEL
20 Aralık 2006 16:10
Sevgili Aytam Dostları..(ve gruptan çıkmayı beceremeyen okuma özürlüler,peşin peşin yazayım: aşağıdaki linke tıklayın ve bu mesajın devamını da okumayın, bundan sonra gelecek mesajları da.
aytam-unsubscribe@googlegroups.com )
Şimdi sadece dostlarla devam edelim:
Armonia'dan gelen mesaja eklenecek bir şey yok aslında. Ben de aynı rahatsızlığı duymaktaydım, Armonia "hislerime tercüman" oldu. Bu arada, bizim memleketimizde neden insanlar olumsuz duygularını aktarmak konusunda hiç üşenmezler de iş bir ortak paydada buluşup birşeyler üretmeye gelince bu denli tembel olabilirler bunu anlamaya çalıştım.
Hayatın durmadan önümüze koyduğu faturalar için durup dinlenmeden koşturma mecburiyeti mi? TV'de dizi izlemeye yeten ama başka hiçbirşeye yetmeyen "boş vakit"lerin azlığı mı? Okuma özürlülüğü mü? "Bundan bana menfaat sağlayan birşey çıkmaz" çapsızlığı-ufuksuzluğu mu? Bunların hepsi mi?
Yoksa birlikte birşeyler yapabilme konusundaki arızalı karakterimiz mi? Sanırım bu mesajın ulaşacağı dostların büyük çoğunluğu benim de dahil olduğum "apartman hayatı"nı sürdüren kişilerden oluşuyordur. Şimdi şu soruyu soruyorum : Apartmanlardaki ortak hayatı sürdürürken şu veya bu konuda kavgasız gürültüsüz, biribirini itham etmeden uygar bir tartışma sonrasında herkesin menfaatına uygun bir iş yapılabilmiş midir?
Atatürk'ün büyüklüğü, bence burada: böyle bir milleti ortak bir hedef etrafında bir araya getirebilmiş olmak.(Bu konuda da arızaların çokluğu göz ardı edilemez, Ali Kemal'ler bugün olduğu gibi o zaman da vardı, korkarım hep var olacaklar.)
Aydın Boysan (seversiniz-sevmezsiniz, o ayrı bir konu ama doğru lafa ne denir?): Geçmişle bağlarını koparmak için "bu ölmektir" demiş.
AYTAM bu anlamda bir tür "kültürel" ölüme direniş, yaşama sarılma anlayışı...
Aytam dostları, gelin hangi gazete kese kağıdı hangisinin adresi var/yok vs. polemiklerini bir kenara bırakalım. AYTAM da zaten biraz da bu kavgaların yarattığı ruhsal ve fiziksel tahribatları onarmak, "durup bir nefes almak" ve "asıl önemli olan ne?" sorusunu sordurmak için var.
Bu sorunun cevabını hep birlikte düşünmeliyiz kanısındayım.
Hepinize saygılarımı sunuyorum.
H.Yücel ÖZEL
aytam-unsubscribe@googlegroups.com )
Şimdi sadece dostlarla devam edelim:
Armonia'dan gelen mesaja eklenecek bir şey yok aslında. Ben de aynı rahatsızlığı duymaktaydım, Armonia "hislerime tercüman" oldu. Bu arada, bizim memleketimizde neden insanlar olumsuz duygularını aktarmak konusunda hiç üşenmezler de iş bir ortak paydada buluşup birşeyler üretmeye gelince bu denli tembel olabilirler bunu anlamaya çalıştım.
Hayatın durmadan önümüze koyduğu faturalar için durup dinlenmeden koşturma mecburiyeti mi? TV'de dizi izlemeye yeten ama başka hiçbirşeye yetmeyen "boş vakit"lerin azlığı mı? Okuma özürlülüğü mü? "Bundan bana menfaat sağlayan birşey çıkmaz" çapsızlığı-ufuksuzluğu mu? Bunların hepsi mi?
Yoksa birlikte birşeyler yapabilme konusundaki arızalı karakterimiz mi? Sanırım bu mesajın ulaşacağı dostların büyük çoğunluğu benim de dahil olduğum "apartman hayatı"nı sürdüren kişilerden oluşuyordur. Şimdi şu soruyu soruyorum : Apartmanlardaki ortak hayatı sürdürürken şu veya bu konuda kavgasız gürültüsüz, biribirini itham etmeden uygar bir tartışma sonrasında herkesin menfaatına uygun bir iş yapılabilmiş midir?
Atatürk'ün büyüklüğü, bence burada: böyle bir milleti ortak bir hedef etrafında bir araya getirebilmiş olmak.(Bu konuda da arızaların çokluğu göz ardı edilemez, Ali Kemal'ler bugün olduğu gibi o zaman da vardı, korkarım hep var olacaklar.)
Aydın Boysan (seversiniz-sevmezsiniz, o ayrı bir konu ama doğru lafa ne denir?): Geçmişle bağlarını koparmak için "bu ölmektir" demiş.
AYTAM bu anlamda bir tür "kültürel" ölüme direniş, yaşama sarılma anlayışı...
Aytam dostları, gelin hangi gazete kese kağıdı hangisinin adresi var/yok vs. polemiklerini bir kenara bırakalım. AYTAM da zaten biraz da bu kavgaların yarattığı ruhsal ve fiziksel tahribatları onarmak, "durup bir nefes almak" ve "asıl önemli olan ne?" sorusunu sordurmak için var.
Bu sorunun cevabını hep birlikte düşünmeliyiz kanısındayım.
Hepinize saygılarımı sunuyorum.
H.Yücel ÖZEL
Mete AKALIN
20 Aralık 2006 12:50
Genç hukukçu arkadaşım Sevgili Kadir Daylık'tan beni çok heyecanlandıran bir ileti aldım. Afyonkarahisar'ın yerel tarihi ve AYTAM projesi sizin de ilginizi çekecektir umarım..Henüz baştan sona hızlı bir gözatma fırsatını bulabildim. Gece daha ayrıntılı okumaya çalışacağım..Sizle de paylaşmak istedim.. Bunlar çoğalarak çok renkli ortak kültürümüzün kilometre taşlarını oluşturuyor bence...
Hepinize selamlar..sevgiler..
Mete Akalın
Hepinize selamlar..sevgiler..
Mete Akalın
273
Ziyaretçi defteri kaydı var.